Son anda çeviri yapmak
Çevirmenler olarak 7 gün 24 saat çalıştığımız bir gerçek. Ne kadar hayatımızı düzene sokmaya çalışsak da, kesinlikle mesai saatleri dışında iş yapmak istemesek de çeviriler hep bizimle, hatrını kıramadıklarımız, yetişmeyenler, gündüz koşuşturmasından uzak sakinliğe ihtiyacı olanlar, acil, kısacık, lütfen, bir baksanızlar asla bitmiyor. O yüzden de hepimizin bir molaya ihtiyacı var. Farkındayım, ama hayat akmaya devam ediyor. Bir gün ne zaman başladı ne zaman bitti anlamadan haftalar geçiyor, oysa bir Pazar gecesi gibiyiz hepimiz. Hani aslında resmi olarak tatil olan ama hiç sevilmeyen. Hemen kapımızın ardında başlangıçlar, umutlar, yaşanmayı beklenen güzellikler olsa da yeni günün getireceği sarsıntılara, sürprizlere, şaşkınlıklara hazır olamıyoruz. Aralıktan sızan ışık hüzmesi hep gözümüze gözümüze batıyor. Kalbimiz yangın yeri, ağır, korku dolu, endişeli. Biz değil miydik yeni yılları sevinçle kutlayan? Baharın ilk güneşinde sokağa fırlayan? İlk yağmurda ıslanan? Ne ar